Toplum hizmeti, izcilik programını önemli bir parçasıdır. Biz bir toplum içinde yaşıyoruz, yaşamak durumundayız. Toplumla barışık olmamız yaşamın mutlu olması bakımından oldukça önem taşır. İzcilik hareketi kişiyi bölgesinin, ulusunun ve uluslararası toplumun yararlı bir üyesi konumuna yükselterek bu amaçla da onu fiziksel, zihinsel, sosyal ve ruhsal yönlerden topyekun geliştirmeye katkı sağlamak amacındadır. İzciliğin de katkısı ile yetişen genç, çalışmasının bir parçası olarak topluluğun kalkınmasına ve gelişmesin katkı ağlar. Bu katkıyı sağlamak için önce kendisinin ve toplun ne olduğunun farkına varır. Bu hizmet için ne tür sorumluluklar yükleneceğini belirler ve uygun etkinlikleri gerçekleştiriri. Bu hizmeti yaparken; geçici çözümler yerine kalıcı hizmetlere öncelik verir. Kısaca, balık yemeyi ya da vermeyi değil balık tutmayı öğretmeyi tercih eder.
İyi hizmet götürmek için toplumla barışık olmanın önemini vurgulamıştık. Bu bağlamda; çeşitli izcilik etkinliklerinde toplumun katkısının, desteğinin alınmasının, hizmeti nitelik ve nicelik bakımından olumlu etkileyeceğini söylemek yararlı olacaktır.
Toplum hizmeti konusunda izcilik hareketi olarak ulusal ve uluslararası düzeyde önemli çalışmalar yapılmıştır. Gelişmiş ülkelerin geri kalmış izcilik teşkilatlarına yardım, jamborelere maddi imkânsızlık yüzünden katılamayan teşkilatlara diğer bazı teşkilatlar yardımcı olmuştur.
DİN VE AHLAK
İzciliğin amaçlarından biri gençleri topluma hayırlı ve faydalı birer fert olarak yetiştirmektir. Bu amaç doğrultusunda gençlerin manevi ve ahlaki gelişimleri büyük önem arz etmektedir. Manevi ve ahlaki değerlerden yoksun bir toplumun çağdaşlaşabilmesi mümkün değildir.
DİN
İzcilik andının ilk kelimesi bildiğimiz gibi "Tanrıya" diye başlamakta ve "Tanrıya, vatanıma karşı vazifelerimi yerine getireceğime… And içerim" diye tamamlanmaktadır. Bu giriş uluslararası bütün izci antlarında mevcuttur. İzciler bu nedenle mensup olduğu dinin gereklerini izcilik yaşamları boyunca yerine getirirler.
And ve türenin açıklamaları sırasında da gördüğümüz gibi izcilik uluslararası bir hareket olan izcilik din ve ırk ayrımı gözetmez. Her izci bir dinin mensubudur. Her ırk ve dinden izciler bu hareketin birer üyesidir. Hiç bir izci dini görüş ve ibadetinden dolayı kınanamaz ve hiç bir izci din konularında zorlanamaz.
İzciler yemek öncesinde dua ederler ve buldukları yiyecekler için şükrederler. Toplantı sonunda liderler izcileri kısa bir süre iyi dilek duygularıyla baş başa kaldıklarında kendi içlerinden dualarını okurlar ve kendisi, ailesi, vatanı ve insanlık adına tanrıdan iyi dilekte bulunurlar.
Din kuralları yaratıcı olan Tanrı tarafından konulan, peygamberler aracılığıyla insanlara bildirilen, akıl sahiplerini kendi istekleriyle iyiliklere yönlendirerek dünyada ve ahirette mutluluğa ulaştırmayı amaçlayan ilahi kurallar bütünüdür.
Yüce bir kudrete inanma ve ibadet etme eğilimi insanın yaradılışından kaynaklanmaktadır.
İlahi dinlerin ortak yanı hepsinin Tanrı tarafından peygamberler aracılığıyla gönderilmesidir. Bu dinlerde ibadet ve ahlak açısından birçok ortak yön vardır. Örneğin hepsinde, Tanrı, melek, kutsal kitap, peygamber, ahiret ve kader inancı gibi ortak inançlar bulunur. İbadet, Nikâh, Tövbe, İbadete çağrı gibi şekilsel ortaklıklar vardır. Bütün ilahi dinlere göre il insan Hz. Âdem’dir. İlahi dinlerde bazı davranışlara verilen ahlaki değerler çoğunlukla aynıdır. Örneğin doğruluk, hoşgörülü olmak, alçak gönüllülük, şefkatli ve merhametli olmak , büyükleri saymak, küçükleri korumak bütün ilahi dinlerde bir erdem olarak görünür. Bu dinlere göre insan, Tanrı'nın yaratığı en üstün varlıktır. İnsan akıl ve iradesiyle diğer varlıklardan üstün kılınmıştır.
AHLAK
İzci olurken "kendimi ……ahlakça dürüst tutmak için elimden geleni yapacağıma şerefim üzerine and içerim" diye söz veriyoruz. Nedir bu ahlak? Bu kadar önemli mi? Ahlak kelime olarak; güzel huylar, iyi nitelikler ve iyi davranışlar olarak tanımlanır. Tanım olarak ise; Ahlak , insanın iyi veya kötü olarak nitelendirilmesine yol açan manevi özellikleri, huyları ve bunların etkisiyle ortaya koyduğu iradeli davranışların bütünüdür. Ahlak insanın iyi ve kötü huyları sebebiyle kendi isteği ve iradesiyle gerçekleştirdiği davranışlar bütünüdür.
İnsan yaradılışı gereği bir toplum içinde yaşamak ve işbirliği yapmak zorundadır. Bu nedende toplumda güzel davranışlara yönlendirebilecek kuralların olması gereklidir. Ahlak kuralları insanlara iyilik yapmayı ve kötülüklerden kaçınmayı öğütleyen kurallardır. Toplumun koyduğu kurallara uyan ve toplumu mutlu edecek davranışları sergileyen insanlar toplumda sevilir, sayılır, lider olarak görülür ve onure edilir.
Din ve ahlak, toplu yaşayışın zorunlu kıldığı görev ve sorumlulukları belirleyen, insanların birbirlerine karşı davranış biçimlerini belirleyen kurallar koyarlar. Din ve ahlak kuralları arasında büyük bir benzerlik vardır. Her ikisi de doğru ile yanlışın, iyi ve kötünün, adaletin, bencilliğin tanımlarını çok benzer olarak yaparlar. Kurallar arasında benzerlik olmakla birlikte yerine getirmeme konusunda yaptırımları farklıdır. Ahlak kuralların uygulanmasını kişinin vicdanına bırakır.
Hem ülkemizdeki uluslararası kamplarda, hem de yurtdışına gittiğinizde yabancı kamplarda farklı dinlerden izcilerle beraber olacaksınız. İzciler bu tür kamplarda; bu dini ve manevi bilgiler ışığında hem kendi inançlarının gereklerini yerine getirecek, hem de başkalarını dini nedenlerle kınamayacak, ibadet şekillerine ve farklı dini adetlerine saygı gösterecektir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder