20 Şubat 2011 Pazar

ÇADIRLAR ve UYKU TULUMLARI

Kamp deyince akla çadır gelir. Ama ne tür çadır? Çadırın yapacağın kampa uygun olmalıdır.
Yatma amaçlı kullanılan kişisel çadırlar olarak eskiden Kızılay çadırı denilen büyük tahta direkli çadırlar kullanılırdı. Ancak ağırlık ve taşıma güçlüğü nedeniyle pratik olmadığından artık pek kullanılmamaktadır. Daha sonra izcilikte alüminyum çubuklu çadırlar kullanılmaya başlanmıştır. Bu tip çadırlar daha yüksek boylarda kurulabildiğinden hala içinde oturulması gereken veya mutfak işlemlerine yönelik olarak kullanılmaktadır. Çadır tiplerinde son yıllarda büyük gelişmeler olmuş ve fiberglas çubukların içiçe geçmesiyle kurulan kubbe "dome" tipi çadır tipi ortaya çıkmıştır. Yeni tip çadırların hem kullanımı rahat hem de kurulması çok kolaydır. Ayrıca çok hafiftirler.
İzci kamplarında genelde izcilerin en az üç kişilik çadırlarda kalmaları güvenlik, rahatlık ve düzen açısından uygun görülmektedir. Bu nedenle izci ünitelerinin alacağı çadırları bu prensibe göre almaları uygun olacaktır.
Faaliyet amacıyla da değişik çadır türleri mevcuttur. Bunlar branda tente tipi büyük çadırlar veya demir veya alüminyum profilden yapılan ve üstüne naylon geçirilerek kapatılan büyük çadırlardır. Bu tip çadırların hem taşınması hem de kurulması oldukça zordur. Ancak uzun süreli kamplarda her hava koşulunda faaliyetlerin yapılabilmesi için gereklidir.
Yıl Boyunca Kullanılabilen Ünite Çadırları:
Obanın ve oymağının hafta sonu kamplarında ve yaz kamplarında kurulması kolay iki/dört kişilik çadırları kullanabilirsin. Bu çadırların içinde düzgün yatılabilmesi ve içinde rahat edilebilmesi amacıyla taban boyunun 2 m., yüksekliğinin ise 1 m.den az olmaması gereklidir. Çadırın eni çadırda kaç kişi yatabileceğini belirler. Bu çadırların su geçirmez ve ateşe dayanıklı bir materyalden yapılmış olması daha uygun olacaktır. Ama unutma ki hiç bir kumaş yanmaz kumaş değildir.
Uzun Dönem Çadırları:
İllerin mahalli kampları veya izci kampları için bütün yaz kurulu kalabilecek çadır bezinden yapılmış büyük çadırlar uygun olacaktır.
Hafif Çadırlar:
Uzman bir kampçı olduğun zaman, sırt çantanla çıkacağın gezide (kamp kurmak isteyebilirsin. Bu iş için en uygunu malzemesi ve kumaşı hafif olan bir çadır olacaktır. Bu nedenle tek kişilik hafif ve kurulması kolay çadır alabilirsin.
ÇADIR BİLGİSİ
Kamp çadırları genel olarak tek ve çift katlı olmak üzere ikiye ayrılırlar. Tek katlı ve su geçirmeyen bir çadırın içindeki su buharı dışarı çıkamadığından yoğunlaşarak çadırın içini ıslattığından kampçılar tarafından çift katlı çadırlar tercih edilmektedir.
İçi nefes alabilen ve kullanım alanını çevreleyen iç tentenin üzerine çekilen, su ve rüzgar geçirmeyen dış tenteden oluşan çadırlarda iki tente arasında hava boşluğu bulunmaktadır. Çadır kurulduğunda iki tentenin birbirine değmemesine dikkat edilmelidir.
Çadırlarda yatılan bölümden ayrı olarak eşya ( çanta, ayakkabılar vs.) koymak için ayrılmış ve bagaj adı verilen giriş bölümleri vardır. Tek veya çift bagajlı çadırlar bagajı olmayan çadırlara oranla daha kullanışlıdır. Çadır girişlerinin ikinci görevleri çadırdaki havalandırmayı sağlamaktır.
Rüzgarlı ve yağışlı havalarda çadıra giriş – çıkışın kolay olması için giriş bölümünün rüzgardan etkilenmeyecek şekilde kurulması gerekir.

DİZAYNINA GÖRE ÇADIR ÇEŞİTLERİ

ÜÇGEN ÇADIRLAR :
Bu çadırlar adından da anlaşıldığı gibi üçgen profile sahiptirler. Güçlü rüzgarlara karşı dayanıklı değillerdir. Çadırın başında ve sonunda iki çubuk bulunur. Bu çadırları kurabilmek için çadırı en az sekiz noktadan sabitlemek gerekir.
TÜNEL ÇADIRLAR
Bu çadırlar bir bakıma üçgen çadırların geliştirilmişleridir. Şekil olarak tünel şeklindedirler ve her iki ucunda U şeklinde iki pol ( Fiber çubuk )vardır. Pollerin şekilleri dolayısıyla iç hacimleri daha fazladır. Tünel çadırların üç pole sahip olanları da vardır ki bunlar rüzgara karşı daha dayanıklı olduğundan kış kullanımına daha uygundurlar. Tünel tipi çadırları kurabilmek için de en azından çadırı dört noktadan sabitlemek gerekecektir.
DOME (KUBBE TİPİ) ÇADIRLAR
Dome tipi çadırların basit modelleri çadırın tepesinde kesişen iki esnek polden oluşmaktadır. Bu çadırların hacimleri geniştir ve yemek yapmayı ve giriş çıkışı kolaylaştıracak geniş girişleri vardır. Bu çadırlarda rüzgar altında esneyen fakat kırılmayan poller kullanılır.
İkinci tip dome çadırlar geodesic dome dediğimiz çadırlardır. Geodesic dome çadırlarda ise ikiden fazla sayıda pol kullanılmakta ve pollerin tek bir nokta yerine birden fazla noktada kesişmesi sağlanmaktadır.Dış tente ve iç tentenin her ikisine de destek verildiğinden dizaynın stabilitesi arttırılmıştır. Bu tip çadırlar yapı özellikleri nedeniyle rüzgara en dayanıklı çadırlardır. Buna rağmen genelde bagaj rüzgarın aksi yönünde kalacak şekilde kurulurlar. Bu tip çadırların normal şartlarda çok fazla yerden sabitlenmeleri gerekmemektedir.
Araziye Uygunluk
Çadırın kurulduğu arazi çadırın performansını etkileyen unsurlardan biridir. Bazı çadırlarda dış tentenin gerginliğini sağlamak ve çadırın ayakta durabilmesi için kazıkların belirli aralıklarla çakılmış olması gerekmektedir (üçgen çadırlar). Çadırı kurabilmek ve dış tenteyi gerginleştirebilmek için bu kazıkların tam olarak doğru yere çakılması gerekir ki taşlık bir arazide bu mümkün olmayacaktır. Gergi iplerinin tam olarak belli bir yere yerleştirilmesi gerekmediğinden, gerginliğini bunlarla sağlayan çadırlar daha bozuk arazilere kurulabilirler. Dağlarda çadırımızı yerin eğimine ve durumuna göre kurmamız gerekeceğinden çadırı rüzgara karşı en dirençli olacağı pozisyonda kurabilmek mümkün olmayabilir. Çadırı kazıklarla sabitleyebilmek çok zor olabileceğinden çadırımızın kendi başına ayakta durabilmesi gerekir. Bu yüzden dağ çadırları her yönden gelebilecek rüzgarlara karşı dayanıklı olmalıdırlar.

KUMAŞLAR VE DİKİŞLER


Çoğu çadırın dış tenteleri hafif, dayanıklı, su geçirmez ve az yer kaplayan bir malzeme olan poliüretan kaplanmış naylondan yapılmıştır. Fakat naylon, güneşin ultraviyole ışınlarından etkilenir ve zamanla dayanıklılığını kaybeder.
Dış tentelerde aranabilecek özelliklerden biri de dikişlerinin su geçirmemesidir. Dikişler su geçirmez ince bir şerit bantla kaplanır. Bantlama işlemi dikişlerin su geçirmesini önlemekle birlikte bandın kumaşa birleştirilmesi için yüksek ısılar gerektiğinden kumaşın dayanıklılığını azaltmaktadır. Bu yüzden dikişi bantlanmamış çadırlar tercih edilebilir. Bu tip çadırlarda dikişlerin su geçirmezliğini sağlayan bir tür yağ olan seam sealant kullanılabilir.
Çadırların iç tenteleri daha hafif ve daha seyrek dokumalı naylon, pamuklu ya da pamuk polyester karışımı bir kumaştan olabilir. Çadır tabanları da genelde poliüretan ya da su geçirmeyecek başka bir maddeyle kaplanmış naylondur. Çadır tabanları en çabuk yıpranan bölümlerden biri olduğu için çadırı kesici ve sivri taşların bulunduğu yerlere kurmamak gerekir.
Çadırların birleşme bölümlerinde kullanılan en iyi dikiş yöntemi iki kumaşın üst üste katlandığı ve beraber dikildiği yöntemdir. Dikişler eşit aralıklı ve eşit bir gerginliğe sahip olmalıdır. Çadırlardaki ideal dikiş sıklığı santimetreye 3 yada 4 adet dikiştir.

POLLER (ÇUBUKLAR)

Poller içi boş alaşım çubuklardır. Bir kaç parçadan oluşurlar ve bu parçalar birbirlerine lastiklerle birleştirilmiştir. Bu sayede pollerin parçalarının kaybolması ya da sıralarının karıştırılması önlenmiş olur. Üçgen çadırlarda kullanılan poller dışındaki poller esnektirler.
Poller genelde fiberglass veya alüminyum alaşımlardan yapılır. Fiberglass poller daha ucuz, daha hafif olmalarına karşın dağda kullanılabilecek kadar dayanıklı değillerdir. En büyük dezavantajlarından biri ise soğuk havalarda esnekliklerini kaybetmeleri ve çok çabuk kırılabilmeleridir.
Günümüzde farklı üreticiler karbon grafit, titanyum, grafit epoksi ve boron fiberglastan yapılma çadır polleri ile ilgili araştırmalar yapmaktadırlar.

KULLANIM AMAÇLARINA GÖRE ÇADIRLAR

Üç mevsimlik çadırlar
Bu çadırlar hafif, ufak ve taşıması kolay çadırlardır. iyi bir zemine doğru ve sağlam bir şekilde kurulduklarında kötü havaya dayanabilirler. Çadırın içinde yemek yapacak yer olmayabilir ve bu çadırların havalandırmaları da genelde buna uygun değildir. Çok yağışlı havalarda iç tente yoğunlaşma nedeniyle ıslanabilir. Aşırı olmadığı sürece kötü hava şartlarına dayanmalarına rağmen kötü hava şartlarında kullanılmak üzere üretilmemişlerdir.
Dört mevsimlik çadırlar
Bu çadırlar genelde daha büyüktürler ve kötü hava şartlarına karşı daha dayanıklıdırlar. Daha iyi bir havalandırmaya sahiptirler, çapraz rüzgarlara karşı daha dayanıklıdırlar ve yemek yapmaya uygun, korumalı, iyi hava alan bagajları vardır.
Dört mevsimlik ana kamp çadırları
Üç mevsimlik ana kamp çadırlarına benzerler.  Kötü havalara karşı  daha  dayanıklıdırlar.  Uzun süre aynı yerde kurulu kalabileceklerinden her yönden rüzgara karşı daha dayanıklıdırlar ve yemek yapmak için büyük ve iyi havalanan bagajları vardır.
Tek katlı Nefes Alabilir çadırlar
Bu çadırlar su geçirmez/nefes alabilir tek bir dış katmandan yapılmışlardır. Tek kat olmaları nedeniyle eş dayanıklılıktaki çadırlara göre daha hafiftirler. Su geçirmez/nefes alabilir kumaşların basınç, sıcaklık ve nem farkı ilkesine göre çalışmasından dolayı bu tip çadırlar soğuk ve kuru hava şartları için uygundur. Genel kullanımları yüksek irtifa teknik tırmanışlarıdır.

ÇADIR NASIL KURULUR ?

Çadır kurarken izlemen gereken işlemler;
1 - Çadırı kuracağın yerin düzgün, hafif eğimli olmasına dikkat et. Tabanda yatarken sırtına batacak herhangi bir şeyin olmadığından emin ol. Tabanın geleceğe yere çadır kirletmesin ve nemi alsın diye gazete kağıdı veya branda kumaş serilmesi uygundur.
2 - İki/Dört kişilik bir çadırı kurmadan önce kapı bölümünü kapat. Kapısı meydanı gösterecek şekilde ayarla. Dört ucunu doğru açıdan çakacağın kazıklarla tuttur.
3 - Çadır tipine göre direkleri yerleştir veya yuvalarından geçir. Direk gergi ipleri için kazıkları çak. Çadırın direklerini dik, ipleri kazıklara geçir. Gergi bağını kullanarak bağla. Güneşlik (yağmurluk) varsa tak.
4 - Kenar gergileri için kazıkları çak, gergi iplerini kazıklara geçir. Bütün iplerin gergin olup olmadığını, çadır kenarlarının düz olmadığını kontrol et.
5 - Çadırın etrafına yağmur olukları açarak yağabilecek yağmurun çadırın tabanına gelmesini engelle.
6 - Çadır torbasını ve diğer malzemeleri çadırın içine koy, çadırı toplama sırasında arama.

ÇADIRIN BAKIMI?

Kamptan ayrılacağın zaman çadırını dikkatle sök. Çadırını sökmek için kurarken izlediğin basamakları bu sefer tersten başlayarak uygula.
Çadırını söktükten sonra üzerindeki tozu, toprağı, kuru otları temizle. Çadırını katla ve yuvarlayarak rulo yap. Çadırını kullanmadığın zaman kuru bir yerde sakla. Kamptan ayrılırken çadırını nemli olarak topladınsa, yerine kaldırmadan önce aç kurut ve yeniden aynı şekilde topla. Çadırını toplarken, kapı örtüsünü dikkatlice çadırın dışına çıkarıp düzgün bir şekilde yaymayı unutma.
Çadırının içinde botlarınla yürüme. İçinde mum gibi zarar verecek şeyler yakma.

UYKU TULUMU

Uyku tulumları kampçılığı daha rahat hale getiren kamp gereçleridir. Uyku tulumları değişik hava koşullarında kullanılmak üzere çeşitli kalınlıklarda imal edilirler. Genelde +3 derecelik uyku tulumları mevsimlik kamplar için yeterlidir. Ancak daha soğuk hava koşullarında kamp yapılacaksa eksi soğukluk derecelerinde kullanılabilecek uyku tulumları alınmalıdır. Kış kampları ve dağ tırmanışları için -40 dereceye kadar kullanılabilen uyku tulumları vardır. Uyku tulumlarının ıslanmaması, ıslak paketlenmemesi, havalandırılması ömrünü uzatacaktır.

ATEŞ VE OCAKLAR

Ateşin Yakılması
İyi bir ateşin yakılabilmesi için önce onun çok iyi bir biçimde hazırlanmış olması gereklidir. Ateş yakılacağı zaman ilk olarak nerede yakacağımızı saptarız. Ateşin yakılacağı yerin yakınında kuru dallar, otlar, çadır veya kolay tutuşabilecek şeyler bulunmamalıdır. Bu alan 2,5 metre çapında bir daireyi kapsar. Yine ateşi güvenlik altına almak için etrafı taşlarla çevrilmelidir. Ateş yakmak kitaptan öğrenilmez ancak buradaki bir takım kurallar bize, uygulamalarımızda yardımcı olacaktır. Ateşin hazırlanmasına gelince, önce bir iki tane kalınca dal çatılarak aralarında bir boşluk oluşturulur. Bu boşluğun ortasına tutuşturucu olarak bir kâğıt parçası veya kolayca tutuşabilen her hangi bir şey konur. Sonra ince ve kuru dal parçaları bu boşluğun içinde tutuşturucuya dayamadan çatılır. Dışa doğru daha kalın dallar konur. Çam ağaçlarından toplanan reçineler de iyi birer yanıcıdırlar. Bu arada dikkat edilmesi gereken bir konu da ateşin hava alabilmesidir. Hafif bir rüzgâr bize bu konuda yardımcı olduğu gibi ateş tutuşmaya başlarken biraz üfleyerek iyice tutuşması sağlanır. Kibriti yaktıktan sonra çatılmış dalların arasındaki tutuşturucuyu hemen yakmak gerekir. Ateş bir kere tutuştu mu artık korkmayın, gittikçe daha kalın odun atarak birkaç koca kütüğü bile tutuşturabiliriz. Bu arada yaktığımız kibritleri kullandıktan sonra atarken iyice söndüğüne emin olmamız gerekir. Bunun bir yolu da atmadan önce kibriti ortadan ikiye kırmaktır. Çünkü kibrit iyice sönmemişse yanan uç elimize değeceğinden iyice sönüp sönmediği anlaşılır. Ateş yakıldığında yakınında bir kova su, bir kürek ve biraz kum yığını bulundurmak yangın tehlikesi yönünden yararlı olur.

Güvenli Bir Ateşin Yakılması
Memleketimizde her yıl orman yangını sonucu ormanlarımızın bir bölümü yanıp kül olmaktadır. Bu orman yangınlarının çoğu kamp ya da piknik ateşi konusunda dikkatli olmayan kişiler yüzünden çıkar. Bir izci olarak sen yaktığın ateşin, güvenli bir ateş olduğundan emin olmalısın.
Ateşi yakmadan önce, ateş yakacağın yerde ateş yakılmasına izin verilip verilmediğini bilmen gerekir.  Yalnızca mahalli kamp alanında özel izin almadan ateş yakabilirsin. Halka açık ormanlarda ya da parklarda ateş yakmak için nereye başvuracağını öğren.
Güvenli Bir Ateş Alanı Oluştur:
Ateş daima tam bir kontrol altında olmalı yani ateş etrafı yayılmayacak bir noktada yakılmalıdır. Ateş yakmak için yanabilecek her tür şeyden (ağaçlar, otlar, kurumuş çam yaprakları) uzakta bir yer bul. Ateşin kontrolünü bir kez kaybedersen ve ateş yayılırsa söndürmen çok zor olur. Ateş yakacağın yeri çıplak toprak, kaya, kum ya da kil ortaya çıkıncaya kadar iyice temizle. Eğer yer otlarla kaplı ise küreğinle belleyerek otları bozmadan kalıp halinde çıkarıp, kalıpları gölge bir yer koymayı unutma ve kurumamaları için arada sırada üzerlerine su serp. Daha sonra ateşin etrafındaki alanı ateş merkez olmak üzere 3 metrelik çapı olan bir daire şeklinde temizle. Bu alan içindeki kuru otlar, çam iğneleri, yapraklar gibi kolay tutuşabilecek şeyleri alanın dışına çıkar. Acil durumlar için yakına bir kova su koy. Şimdi malzemeyi hazırlayıp ateşini yakabilirsin.
Ateş İçin gereken Malzemenin Hazırlanması
Ateş yakmak için üç çeşit malzemeye ihtiyacın var.
Hemen Tutuşan Malzeme: Bunlar bir kibrit alevi ile hemen yanar ve küçük dal parçalarını, çalı çırpıları tutuşturur. Çam ormanlarında yerdeki kuru çam yapraklarını, geniş yapraklı ağaçların bulunduğu ormanlarda ise ağaca zarar vermeden kırdığın kuru dallardan yonttuğun tutuşturucu olarak kullanabilirsin. Tarlalarda ise geçen yıllardan kalan yabani otların uç kısımları bu iş için kullanılabilir. Yağışsız bir havada, ormanda yerde bulduğun çalı çırpıyı kullanabilirsin. Ağaçlardaki ölü ince dallar da kırılıp kullanılabilir. Böyle bir durumda kolayca kırılan dalları kır. Eğer dal kırılmıyor esnek bir şekilde bükülüyorsa henüz ölmemiştir. Kırma.
Yakacak: Kuru dalları 25–30 cm. uzunluğunda parçalara ayır bu işi onları kırarak ya da balta veya testere ile keserek yapabilirsin. Ormansız alanlarda odun kömürü ile yetenek zorunda kalabilirsin.
Ateşi başlatmak İçin Kullanılacak Malzeme
Ateşi yakmak için yanında su geçirmez bir muhafaza içinde kibrit taşımalısın yağmurlu günlerde önceden evde hazırladığın ateş tutuşturucularını kullanabilirsin. Bu tutuşturucuları hazırlamak için iç içe koyduğun dört gazete kâğıdını rulo yap, belirli aralıklardan sicimle bağla. Ruloyu bağladığın sicimlerin arasından kes. Elde edeceğin parçaları kaynayan suyun içine koyacağın teneke bir kutu içinde erittiğin parafine sokarak parafini emmelerini sağla.
Artık odunları ve diğer tutuşturucu malzemeni yerleştirip ateşini yakmaya hazırsın. Peki, ateşin ne çeşit bir ateş olacak? Soğuk bir havada hangi türden olursa olsun her ateş insanı rahatlatır, fakat iş yemek pişirmeye gelince, kampçıların şu sözünü unutmamak gerekir, kaynatmak için alevler, ızgara için kömür.
Kızılderili Çadırı Tipi Hazırlanan Ateş:
Böyle bir ateş çay suyu kaynatmak ya da kızartma yapmak için çabuk ve uygun alevler sağlayacaktır. Ateş yakacağın yerin ortasına bir avuç dolusu tutuşturucu koy, etrafına küçük çalı çırpıları uçları bir Kızılderili çadırının tepesi gibi bir araya gelecek şekilde dikkatlice yerleştir. Sırtın rüzgâra dönük olarak yere çömel, kibrit yak, aleve elinle rüzgâra karşı koruyarak yere yakın olana tutuşturucuları kibritle tutuştur. Birkaç dakika içinde tutuşturucular ince dalları tutuşturacaklardır. Artık ateşi rüzgârın geldiği yönden besleyebilirsin. Önce ince daha sonra da kalın odun parçalarını kullanmalısın, ateşi, büyüklüğü enin senin istediğin büyüklüğe gelinceye kadar besle.
Destekli Ateşin Hazırlanışı:
Bu ateş Kızılderili çadırı biçiminde hazırlanan ateşin değişik bir şeklidir. İşe yaş bir destek odununu eğik olarak yere saplamakla başla. Odunun ucu rüzgâra doğru olsun. Bu odun ince dalların tutuşturucu malzeme yandıktan sonra da dik kalabilmesi için yerleştir. Yerleştirdiğin yaş odunun altına bir avuç tutuşturucu koy. Oduna ince dallar daya, daha sonra bunların üzerine yakacak olarak kullanacağın odunları yerleştir. Bir kibritle tutuşturucuları yak.
Ateş Çubuğu ile Hazırlanan Ateş:
Bu çeşit bir ateş avcı ocağı ya da kaya ocağı için hazırlanan bir ateş türüdür. Önce, bir ateş çubuğunun hazırlanan ocağı yerleştir. Daha sonra bir avuç dolusu tutuşturucuyu bu ateş çubuğunun altına koy. İnce dalları bu ateş çubuğuna daya, yakacak odunları bu ince dalların üzerine yerleştir, tutuşturucu malzemeyi yak.
Çapraz Ateşin Hazırlanışı:
Izgara ya da közde pişirilecek yiyecekler için ideal bir ateş şeklidir. Böyle bir ateş hazırlamak için iki odunu birbirine paralel olarak yere koy, odunların aralarına tutuşturucu malzemeyi yerleştir. Daha sonra ince odunları bu iki destek odunun üzerine çaprazlama şekilde yerleştir. Aynı işleme odunların kalınlığını tabaka tabaka arttırarak devam et.
Ateşin Söndürülmesi
Ateşle işin bittiğinde zaman onu tamamen söndür. Ateşi söndürmekle kalma, ayrıca ateşin yerini de iyice soğut.
Ateşin Su ile Söndürülmesi: Ateşe suyu serp (dökme), ıslanan külleri, kömürleri bir çubuk ile karıştır, dağıt ve üzerine tekrar su serp. Yarı yanmış odunları tekrar tekrar çevirerek üzerlerine su serp. Ateş yaktığın yerin etrafını da ıslat. Her şeye elinle dokunarak soğuyup soğumadığını kontrol et.
Ateşin Toprak İle Söndürülmesi: Ateşin üzerine içinde yanacak hiçbir şey bulunmayan saf toprağı serp. Son kıvılcım da sönene kadar bir çubukla tekrar tekrar karıştır. Yanmakta olan odunları yere sürterek söndür. Ateş yerindeki ve etrafındaki her şeye elinle dokun ve soğuyup soğumadığını kontrol et. Son olarak külleri toprağa göm. Bozmadan çıkardığın toprak kalıplarını dikkatle yerine yerleştir. Bulunduğun yeri sanki hiç kimse oraya gelmemiş, orada bulunmamış gibi doğal haline bırak.
Ateş Güvenliği
İçinizden biri yakıldığı andan itibaren sürekli olarak ateşi kontrol altında tutmalıdır. Ateşin kontrol edilememesi bir cinayet olur. Ayrıca ateşin yakınında her zaman bir kova su bulundurulmalıdır.
OCAK VE ATEŞ ÇEŞİTLERİ
Üç Ayaklı Ocak (Sacayağı Tipi Ocak);
Bu tür ocak tek bir tencere ya da tava için uygundur. Böyle bir ocağı hazırlamak için hazırladığın odunların etrafına uygun boyda üç kaya koyman yeterli Üç metal çadır kazığını yere çakarak da böyle bir ocak elde edebilirsin.
Kaya Ocağı;
Kaya ocağını hazırlamak için kuru ve düz kayalar seçmen gerekir. Seçtiğin bu kayaları tencerelerin üzerinde durabileceği kadar yakın olarak iki sıra halinde yerleştir. Kayaları seçerken ufalanmayan ve yaş olmayanları bul, bu konuda çok dikkatli olmalısın, yoksa kayalar ısındığında patlar ve sen ya da arkadaşların yaralanabilirsin.
Avcı Ocağı;
Eğer yakınlarda bir yerde ya da kampta kütükler varsa bu kütükler avcı ateşi yakmak için kullanabilirsin. Bunun için iki kütüğü tencerelerin üzerine koyabileceğin biçimde yan yana koy. Ateş koyduğun kütükleri iç taraflarından yakacağı için yanan kütükler zaman zaman yenileri ile değiştir.

Hendek Ocağı;
Rüzgârlı bir günde hendek ocağı, toprak yüzeyinde kurulan diğer ocaklardan çok daha uygun ve güvenli olacaktır. Böyle bir ocak yapabilmek için bir kürek genişliğinde ve tencere uzunluğunda bir hendek kaz. Kazarken üzerinde bitki örtüsü olan toprağı bitki örtüsüne zarar vermeyecek şekilde kalıplar halinde çıkarmayı unutma. Ateşin hava alması için hendeğin rüzgâra bakan tarafını genişlet.

Fasulye Çukuru;
Fasulyelerini pişirmek için fasulye tencereni içine atacak genişlikte bir çukur kazmalısın. Ateşini açtığın bu çakarda yak, alevleri fasulyeleri yumuşayıncaya kadar kaynatmak için alevler geçince kalan közleri ise yemeği pişirmek için kullan.
Yansıtıcı Ateş;
Bu ateş kütüklerden ya da kayalardan oluşan bir yansıtıcının önünde yakılır. Soğuk bir kış gecesinde seni ve arkadaşlarını ısıtıp rahatlatacak bir ateş şeklidir. Bu ateşi aynı zamanda yemek pişirirken ısıyı yansıtacak bir fırın gibi de kullanabilirsin.

Yıldız Ateşi;
Bu ateşi Kızılderili çadırın tipi bir ateş ile başlatır daha sonra dört beş kütüğü ateşin etrafına yıldız biçiminde yerleştirirsin. Kütüklerin yanan uçlarını küçük odun parçalarının üzerinde hafifçe yükseltmen gerekir. Kütüklerin ucu yandıkça yanmayan bölümleri ateşe doğru itmelisin.

Nöbet Ateşi;
İki kütüğü Kızılderili çadırı tipi bir ateşe yaklaştır. Hava atmaları için bir çift odun parçası ile yerden yükselt, üçüncü kütüğü yine bir çift havalandırma odunu ile destekleyerek bu kütüklerin üzerine yerleştir. Böyle yakılan bir ateş hiç dokunmadan birkaç saat yanmaya devam edecektir.
Balkon Ateşi
Birbirine paralel olarak üst üste iki veya üç kütüğün tutuşturulması sonucu yapılır. Balkon ateşi en uzun süre yanan bir ateş tipidir.
Artı Ateşi
Yere artı biçiminde bir çukur kazılır ve bu çukurun üzerinde ateş yakılır. Alttaki boşluktan hava geçtiğinden ateşin daha rahat tutuşması sağlanır.
Kamp Ateşi
Genellikle izci kamplarının son akşamı yakılır. Bir de ıslak odunları kurutmak için yakılır. Önce iki kalın kütük birbirine paralel olarak ve kütüklerin boyu kadar aralıkla yan yana konur. Bunu üzerine biraz daha ince kütüklerden iki tane, alttaki kütüklerle dik açı yapacak biçimde konur. Ortada bir kare oluşur. Bu kare, gittikçe ince odunlar konarak daraltılır. Sonunda odunlardan bir piramit oluşur. Bu piramidin yerden yüksekliği en alta koyduğumuz kütüğün boyu kadar olmalıdır. Piramidin ortasında bol çalı çırpı ve dallarla bir tutuşturma ateşi hazırlanır. Kamp ateşi tek kibritle yakılabilecek biçimde hazırlanmalıdır.
Basit Ocak                                                  Yörük Ateşi

Balta - Bıçak Kullanma

BIÇAK KULLANMA

İZCİ BIÇAĞI

İzci bıçağı doğa adamları tarafından en fazla tutulan bıçaktır.
İzci bıçağı keskindir ve konserve açacağı, tirbuşon, tornavida gibi kullanabileceğin parçaları da vardır. İzci bıçağını cebinde taşıyabilir, ya da sapındaki halkadan kemerine asabilirsin.
Bir izci için en iyi bıçak, çok amaçlı, gayet  sağlam ve keskisi  bulunan  çakı   cinsi, yukarıda sayılı ekleri ve keskin olanıdır.
Kalın, iri bıçaklar kamplar için uygun değildir. Eğer çevrede avcılık imkanı varsa avcı bıçağı kullanılabilir.
İzci Bıçağı. çakı cinsi olanı kullanışlıdır

BIÇAK ALIP-VERME

Bıçak alınıp-verilirken dikkat edilmelidir. Çakı cinsi bıçaklar kapalı halde alınıp verilmeli, açık verilecek ise keskin kısmı, veren tarafından tutularak verilmelidir.
Bıçağın Kullanılması
İzci bıçağı, izcilerin kır ve orman yaşamında en önemli yardımcılarından biridir. Mutfakta, çadırda pek çok konuda yararlı olur. Kullanırken dikkatli olunmalıdır. Sebze ve meyve doğramada, et parçalamada, ya da kesilecek her hangi bir şeyi keserken dikkatli olunmalı, elimizi, parmağımızı kesmemeliyiz. Sebze ve meyve bir doğrama tahtası üzerinde kesilmelidir. Doğrama tahtası zor kesilen ve kolay yonga vermeyen ağaçlardan yapılmalıdır.
Kalem açarken yada bir ağaç parçasını yontmamız gerekiyorsa karşımızda kimse olmamalıdır. Ona zarar verebiliriz. Bıçağın kestiği artıklar çevreyi kirletmemelidir.
Bıçak asla onu köreltecek ya da kıracak şeyleri kesmek için kullanılmamalıdır.
İzci bıçağı kullandıktan sonra temizlenip kılıfına konulmalıdır.
İzci bıçağının bakımı ve saklanması
İzci için bıçağı en değerli malzemelerindendir. Ona iyi bakılmalıdır. Bıçak her zaman kuru, temiz ve keskin tutulmalıdır. Bıçak yerden uzak tutulmalıdır. Nem ve toz bıçağı bozar. Bıçak ateşten uzak tutulmalıdır, ateşin ısısı çeliği bozar.
Bıçağını kullandıktan sonra dikkatle sil ve muhafazasına koy, çakı ise kapat, kılıfına koy. Çakı kullanıyorsan ek yerlerini arada sırada makine yağı ile yağla. Bıçak kılıfları deri vb. maddelerden yapılmış olmalı ve bele asılabilmelidir.

İZCİLİKTE BALTA KULLANMA

İZCİ BALTASI

“Hayatı ormanlarda geçmiş bir kimsenin baltasını iyi kullanması gerekir. Böyle bir kimse önce ağaç kesmesini öğrenmeli ve bu işte tecrübe kazanmalıdır. Aletlerinden şikayet edenler, iyi işçi olmayan kimselerdir, onun için işe başlamadan önce kullanacağınız aletin iyi durumda olmasına dikkat etmelisiniz.”
“Baltanız, kesici kısmı bir buçuk kilogram ağırlığında, ağaç devirmekte kullanılan bir balta olmalıdır. Baltanızın sap kısmı gayet düzgün ve tamamen balta ağzı yönünde olmalıdır. Bunu anlamak için baltanızı kaldırıp gözünüzle sapla ağız kısmının aynı yönde olup olmadığını kontrol edebilirsiniz. Eğer, ağızla sap arasında yön farkı varsa baltanızı kesmek üzere ağaca salladığınız zaman istediğiniz yere vuramazsınız.”

BALTANIN BÖLÜMLERİ VE İSİMLERİ

Baltanın bölümlerinin ayrı ayrı isimleri vardır. Sap bölümünün arka uç kısmına burun, ön uç kısmına topuk, tutulacak bölümüne kabza, baltanın keskin olmayan tarafına arka, sapın arka ile aynı yönde olan kısmına sırt. Keskin tarafına balta ağzı denir.
Sap uygun şekilde takıldıktan sonra sıkışması için bir gün su dolu bir kova içinde bekletilmesi ağaç sapın şişerek daha sağlam şekilde baltaya oturmasını sağlar. Şişkinliğin devamı için sapın balta içinde kalan bölümü içine ağaçtan yapılmış bir kama (takoz) çakılmalıdır.

BALTANIN KULLANIMA HAZIRLANMASI VE KULLANILMASI

Önceden kamp kurulan bir yerde kamp yapacaksan baltana fazla iş düşmeyebilir. Ama yeni bir alanda kamp yapacaksan ve araziyi temizleme iznin varsa baltanı kullanma şansın çok olacaktır. Yakacak odun bulmak için de baltanı kullanabilirsin.
Balta kontrolünüz dışında olduğu sürece en iyi dostunuzdur. Kontrolünüzü kaybettiğiniz anda ise en büyük düşmanınızdır. Keskin bir baltanın kullanıla kullanıla körleşmiş bir baltadan çok daha tehlikesiz olduğunun bilinmesi gerekir. Çünkü kör balta kütüğe gidip sekebilir. Bu durumda her tarafa çarpması mümkündür.
Lastik ayakkabıyla veya yalınayak balta kullanmayınız! Balta ile işiniz bittiğinde silip yağladıktan sonra kılıfına hemen koyunuz. Bu işlemi kendinize alışkanlık haline getiriniz ki bu aletler sizin işinizde her zaman faydalı olsunlar.
Balta kullanırken ve taşırken de çok dikkat edilmelidir. İşi bitince, keskinleştirilmeli, yağlandıktan sonra kılıfına konulup kaldırılmalıdır.
Bir izci olarak zevk için ağaç kesilmeyeceğini bildiğinizi ümit etmekteyiz.

BALTANIN BİLENMESİ

Dikkat edilecek diğer bir konu baltanın keskin olmasıdır. BP der ki ; ““Keskin dediğimiz zaman gerçekten keskin demek istiyoruz; baltanızın sadece yüzünün iyi olması kafi değildir. Ha kör bir çakıyla kalem açmaya çalışmışsınız, ha da pek keskin olmayan bir baltayla bir ağacı devirmeye çalışmışsınız. Kıra çıkmadan önce, şehir yada kasabada olduğunuz sırada bileği taşında nasıl balta bileneceğini öğrenseniz iyi olur. Hindistan’da domuz avına çıkardık; o zamanlar mızrakların uçlarını daima keskin bulundurmanın ne kadar önemli olduğunu öğrendim. Avladığımız her domuzdan sonra mızraklarımızı tekrar bilerdik. Tabii bunun için yanımızda bir bileği taşı taşımazdık, fakat yanımızda istediğimiz zaman mızrakların uçlarına sürebileceğimiz küçük ve ince bir eğe bulundururduk.
Ormancılar da baltalarını bilemek için yanlarında böyle eğeler taşırlar. Bunların şöyle bir ata sözü vardır, “Arkadaşına cebinde kalan son liranı ver de; iyi bir ormancı olduğunu bilmedikçe baltanı asla verme.”
Baltanın keskin olmasını istiyorsan onu sık sık bilemelisin. Baltanı bilemek için baltanın başını, baltanın sapı yukarıya, keskin yüzü dışarıya gelecek şekilde tut, gerekirse bir kütük ile destekle, kuru biley taşını yukarıdan aşağıya doğru dairesel hareketlerle baltanın yüzüne sürt. Eğeyle bileyeceksen düzgün sürt.

BALTANI NASIL KULLANACAKSIN?

“Acemi bir izci baltasını genel olarak gereğinden fazla bir kuvvetle indirerek isabetsiz vuruşlarını örtmek ister.  Tecrübeli bir kimse bu hali görünce bu acemice çalışmanın ilk zamanlarda kendisinde yarattığı “bel ağrılarını” hatırlayarak kıs kıs güler.
Acemi izci ve kör baltası
Vuruşlarınızın kuvvetli olması için çabalamayınız, aksine iyi nişan almaya ve baltanızı istediğiniz noktaya düşürmeye dikkat ediniz.  Baltanızın iniş hızı ve ağırlığı istenilen sonucu verir.  Vuruşlarınızı doğrudan doğruya yukarıdan aşağıya değil, yandan meyilli getirerek yapınız.”
Bir odun parçalamak ya da yontmak için altına mutlaka bir destek koymalısın, yoksa baltan yere çarpar.  Bir kütük bu işi görebilir.
Bir odunu iki parçaya bölmek için baltanın ağzını sol elinle tuttuğun oduna, enlemesine ama tam olarak dik değil hafifçe meyilli bir şekilde hafifçe sapla.  Bilek hareketi ile odunu ve baltayı birlikte kaldırıp hızla destek olarak kullandığın kütüğe indir.
Odunu ilk hareketle kesemezsen aynı hareketi odun kesilinceye kadar tekrarla.  Kütüğün bizden tarafında odun kesilmez.  Çıplak ayak ve lastik ayakkabı ile de kesilmemelidir.
Eğer odun bu şekilde kesilemeyecek kadar kalınsa odunu kesmek istediğin yerden kütüğe dayayarak üzerine önce V şeklinde geniş bir çentik aç.  Odunu boydan boya ikiye ayırmak istiyorsan hafifçe sapla.  Odunu ve baltayı birlikte kaldır ve hızla kütüğe indir.  Tüm kütüğe çarptığın anda baltayı ya da odunu hafifçe bük.

AĞAÇ DEVİRME

“Yararlı bir amaç için ağaç devireceğiniz zaman önce ilgililerden izin alınız.  Ağacı kesmeğe başlamadan önce, işinizi engelleyecek bütün dalları temizleyiniz.  Ayrıca ayağınıza takılıp sizi düşürebilecek böğürtlen v.b.  engelleri kaldırınız.  Seyirciler varsa onların da kendilerine tehlike gelmeyecek bir uzaklıkta bulunmalarına dikkat ediniz.
Önce ağacın devrilmesini istediğiniz tarafına ve sonra da mukabil tarafına baltanızla vurunuz.  Ağaç devrilirken başka ağaçlara çarpmamasına ve onlara takılıp kalmamasına dikkat ediniz.
İlk çentikleri açmadan baltanızla ağacın gövdesi üzerinde, aralarındaki mesafe kesilen ağacın gövdesi kadar ve biri yukarıda, diğeri aşağıda olmak üzere iki işaret yapmakla başlayınız.  Sonra sırayla aşağıdaki işarete yan, yukarıdakine ise yukarıdan aşağıya kesecek şekilde baltanızla vurunuz.  İki kesim arasında ağaç parçasını çıkarınız.
Şimdi ağacın öbür tarafına geçip, oraya da bir çentik  açmaya başlayınız; açacağınız bu çentikle açtığınız çentiğin alt tabanı arasında 7.5 cm kadar bir mesafe olmalıdır.
Ağaçtan çıkaracağınız çentik parçasının bir bütün olarak çıkmasına ve küçük küçük yongalar halinde dökülmemesine dikkat ediniz.  Kesilen ağacın dibinde küçük yongalar gören kimse burada acemi bir izcinin çalışmış olduğu kanaatine varır.  Bütün mesele baltanızla aynı noktaya isabetli vuruşlar yapabilmenizdir.
Kestiğiniz ağaç düşerken gövdeye dikkat ediniz, bazen bunun dip kısmı sıçrar.  Hiçbir zaman ağaç devrilirken dibinde durmayınız; bir çok acemi izci bu yüzden yaralanabilir, hatta hayatını kaybedebilir.  Ağacın gövdesi çatırdayarak devrilmeye başlayınca düşüş istikametinin aksine olmak üzere ağacın dibinden uzaklaşınız

BALTA KULLANIMINDA GÜVENLİK

Unutma ki balta odunları değil, insanları da kesebilir. Baltanı kullanırken baltanın kontrolünü kaybedip, bir yerini kesebilirsin. Bu nedenle, balta  eğitimi almadan bunları kullanmamalısın.
Baltanı başkasına verirken dikey olarak ve baltanın başı aşağıya gelecek şekilde tut, karşındakine sapın uç tarafını ver.  Baltayı alan sensen, baltayı emniyetli bir şekilde tuttuğunu, karşısındakinin onu bırakabileceğini belirtmek için  "Teşekkür ederim, aldım" de.
Baltasını iyi kullanan bir izci altı vuruşla bir çadır kazığı yapabilir.
Ayrıca toplanan odunlar kesildikten sonra boylarına göre istiflenmelidir.  Odunluk olarak ayrılan bölgenin etrafı da bir iple çevrilmelidir. Odunların üstü ıslanmış ise ateşin yakınına dizilerek kurumaları sağlanır. Eğer bir ağaç dalında en ufak bir hayat belirtisi var ise, o dal kesilmemelidir.  Tüm yapraklar solmuş olsa bile dalın kırılgan olup olmadığı yoklanmalıdır. Yaş bir dalı yakmaya çalışmak tecrübesizliğin işaretidir.
Baltanın bakımı
Baltamız özel bir bakım ister, onu ihmal etmemelisin.   Baltanı daima keskin tutmalısın.  Baltanın başının sapa iyice oturduğundan, gevşek olmadığından emin olmalısın.
İşi bittiğinde silip, yağlayıp muhafazasına koymalısın.  Eğer  kısa süre sonra kullanılacaksa bir kütükte saplı bırakmakta yarar vardır.  Aksi takdirde bakımını yapıp kaldırmakta yarar vardır.  Balta bu şekilde daha uzun süre hizmet verir.
Baltanın muhafazası ve taşınması
“Baltanın yere değmesine izin verme ki paslanıp, körleşmesin. Yonttuğun ya da kestiğin odunun altında her zaman bir kütük olsun.  Yorulduğunuz zaman ya da işiniz bittiğinde baltanızı yere atıp bırakırsanız, gece karanlıkta oralardan geçen birinin ayağının kesilmesine neden olabilirsiniz.
Kullanmadığın zaman baltanın keskin ağzını kapat.  Bunun için baltanı bir kütüğe sapla ya da muhafazasına koy veya bir kumaş parçası ile sar.  Baltayı sağa sola savurmak budalalıktır.  Onu taşa toprağa çarpmak ve rasgele ağaçlara vurmakla hem körletirsiniz, hem de birçok kıymetli ağacı ziyan edersiniz.” Baltanızı bırakmak istediğiniz zaman onu bir kütüğe saplayınız ve tekrar kullanıncaya kadar onu orada  bırakınız, ya da onu tahtadan veya deriden yapılmış bir muhafaza içinde saklayınız ve taşıyınız.

Kamp Ateşi

• Kamp ateşi eğlencelerimiz sayesinde, çocuk ve gençler, topluluk önünde konuşabilmeyi öğrenir…
• Beraberce fikir üretmeyi, o fikre sahip çıkıp uygulamayı becerirler.
• Kendini rahatça ifade edebilmeye alışır
• Günün yorgunluğunu ve stresini atar
• Kamp ateşi, izcilerin ünite, öbek, oba, ekip halinde gelmeleri ve yerleşmeleri ile başlar
• Yerleşme ateşin etrafında daire şeklindedir. Dairenin belirli bir bölgesini kamp yönetimi oluşturur. Liderler izcilerinin arasında oturur. Eğer çok kalabalık varsa iç içe daireler şeklinde oturulur.
• "Haydi izciler, tatlı uykular” şarkısı veya veda gecesinde veda valsi ile son bulur
• Kamp ateşinin bitiminden sonra bütün izciler yatmaya, gerekiyorsa liderler toplantıya çekilir
• Kamp ateşinde öbek, oba, ekiplere verilen konular, liderler arasında iş bölümü yapılarak, sahne alma, espri, katılım oranı, zamana uyum gibi başlıklarda değerlendirilir ve verilen puanlar günlük puanlarına eklenir
• Kamp ateşini nöbetçi lider yönetir, sunar, öbek-oba-ekipler programlarının başında ve sonunda tekmil verir, nöbetçi lider izcilerin tekmilini ayakta selamlayarak alır, şarkı, alkış ve oyunları yönlendirir
• Kamp ateşinde işlenecek konular genel örf ve ahlak kaidelerine aykırı olamaz, içinde cinselliği çağrıştıracak unsurlar bulunamaz, anne, nine, dede ve baba rolü hariç, kimse karşı cinsin rolünü yapamaz. Argo ve siyasi içerik kullanılamaz.
• Kamp ateşleri, bir iki gece hariç serbest konulu olamaz. Genellikle marifetler gecesi teması ile başlar. Milli Bilinç, Reklâmlar, Haberler, Şarkılar, Şarkılara kamp ve izcilik ile ilgili sözler yazıp okuma, Lider taklitleri, Liderler gecesi gibi temalar işlenir. Ateş teması Akşam yemeği öncesinde verilir ve kısa sürede üretip sergilemeleri istenir.
• Oba ve ekip gösterilerinin arası, izci alkışı ve şarkılar ile süslenebilir
• Her izcinin rol almasına özen gösterilir
• Toplu kamp ateşi dışında, yan kamplar, üniteler, oba-ekipler, ayrı kamp ateşleri de yapabilir
• Kamp ateşinden kasıt “ateş yakmak” değildir. Ateş sembolik olabilir, yangına hassas ve yakıt bulunamayan bölgelerde yakılmayabilir
• 10. Kamp ateşi izci için eğlence, lider için, çocuğun gelişimi ile alakalı bir eğitim unsuru olduğu unutulmamalı, izcinin aktif olmasına özen gösterilmelidir,
• Kamp ateşinde izciler yerde ise liderler, protokol ve misafirler de yerde oturur
• Veda kamp ateşi farklı ve önemlidir. Kamp ateşi kare şeklinde ve yukarı doğru bir piramit oluşturacak tarzda yerleştirilir. Ateş, ok, teleferik, meşale vb sistemlerle yakılabilir.
• Veda kamp ateşi özenli bir şekilde uygulanır. Kamp müdürü ateşi yakar, üç kez “Kamp ateşimiz yanmıştır, izciler gelebilir” diyerek izcileri davet eder. İzciler sessizce saklandıkları yerden çıkarak ateş etrafında halka olur.
• Kamp müdürü ateş duasını “Ey büyük yaratıcımız. Yarattığın bu yakıcı varlık nasıl etrafı aydınlatıyorsa sen de içimizi izcilik ateşiyle öyle aydınlat. Bu ateşin dumanları nasıl etrafa yayıyorsa, sen de izcilik düşüncemizi dünyaya öylece yay, Bu ateşin kıvılcımları nasıl birer birer sönüyorsa, sen de içimizdeki bencillik hislerini, kötü duyguları öylece söndür.” Şeklinde yapar izciler her cümlenin ardından tekrarlar.
“Unutmayınız ateşe ve yemeğe kesinlikle selam verilmez”
• Nöbetçi lider bütün izcilerin ellerini arkada birleştirmeleri konusunda uyarısını yapar ve ateş rondunu yaptırır.
• İzciler ellerini arkada çapraz bağlayıp ateş rondunu söyleyip önce sağdan başlayarak sallanırlar. Herkesin gözü kamp ateşini yöneten liderdedir. Sallanırken ona uyulur.
ATEŞ RONDU
Yansın ateş alev alev
Sarsın göğü ak dumanlar
Şen izciler halkalansın
Dile gelsin şu ormanlar hey hey
Laralaylay...
Dile gelsin şu ormanlar hey hey
Yansın ateş önümüzde
Yerde değil gönlümüzde
Güle güle dönünüz de
Neşelensin oynayanlar hey hey
Laralaylay
Neşelensin oynayanlar hey hey

  • Nöbetçi lider, İzcilere birkaç hareketli marş söylettikten sonra oturmalarını sağlar.
  • Kamp ateşi kömürü getirenlerin ateşe atmalarını ister ve sabah kömür alınmasını tavsiye eder. Bu Türk izcilik teşkilatında süregelen bir gelenektir. Her izci bir önce katıldığı kampın ateşinin kömürünü bir sonrakine aktararak, İzciliğin kopmaz bir bağ olduğunu, bir zinciri halkaları gibi birbirlerine bağlı olduklarını, izciliğin ilk ateşi ile bu son ateşi arasında hiçbir fark olmadığını ve izcilik düşüncemizin ilelebet yaşayacağını sembolleştirmiş olurlar.
  • Kamp ateşi programı nöbetçi oba tarafından ilginç bir yöntemle sunulur ve program başlar. Kamp ateşi programı hızlı başlayıp ağırlaşan bir tempoyla sona erer.
  • Veda valsinden sonra tokalaşmadan, el kol sallamadan son derece sessiz bir şekilde izciler yatmaya gider. Gerekiyorsa liderler toplantıya gider. Kamp ateşi nöbetçi oba tarafından bir müddet sonra su ile söndürülür.
  • Kamp ateşi programı bittikten sonra kamp ateşinin başında veya diğer yerlerde kimse oturmaz, lider toplantısından sonra da liderler yatar
  • Veda gecesinde liderlerin birkaç cümle ile duygularını anlatması sağlanabilir.
  • Unutulmaması gereken gerçek veda gecesine hızlı başlamak, ağırlaşarak devam etmek ve bitirmektir.
  • Kamp ateşinde gösteriye çıkan oba nöbetçi lidere doğru dizilir ve tekmil verir. Nöbetçi lider ayakta selamı alır. Burada amaç izcilerin kendilerini tanıtmasını sağlamaktır.
  • İzcilerin dikkatinin dağılmaması için liderler izcilerinin arasında oturur.
  • Kamp ateşinde, eğer ateş yakılacaksa mutlaka güvenlik önlemlerinin alınması gerekmektedir.
  • Unutulmamalıdır: Ateşin kıvılcımları, ateş başından izlenmez, uzaktan, ateşi görmeyen bir kişi tarafından izlenmelidir. Yangına hassas bölgelerde ateş yakmak için inat edilmemelidir.
  • İzciliğin tanıtımı için gündüz sembolik kamp ateşleri de yapılabilir.
  • Bazen yakacak odun bulamazsınız, bulsanız da yakamazsınız, yanan bir benzin ocağı, mum, gemici feneri bile olabilir.
  • Biraz ateş, biraz duman, yeterlidir.
  • Şartlar müsait olduğunda, çok değişik kamp ateşleri hazırlanabilir.
  • Kamp ateşine ünlü sanatçı çağırmak marifet değildir. Marifet izcinin kendisini sanatçı yapmaktır.
  • Yöresel halkoyunları kamp ateşinize katkı sağlayabilir. Fırsatlar değerlendirilebilir. Ancak her şey ölçülü olmak zorundadır.
  • Çok soğuk havalarda, ateşin yakılması ve veda valsi arasındaki bölüm kapalı mekânlarda yapılabilir.
  • Kamp ateşi oturmanın sakıncalı olduğu yerlerde ayakta durarak da yapılabilir.
  • Bazen bir şömine kamp ateşiniz için yeterli olabilir.
  • İzcilerin eğlenmeye, uyumaya, maceraya kısacası size ihtiyacı var.
  • Bunu başaracak sizden başka kimse yok. Öyleyse vazife sizi bekliyor.

KAMPÇILIK

Kamp ve Kampçılık: İzciliğin en ilginç yanı kampçılıktır. İzciler doğayı tanımayı, onunla baş başa kalmayı, onun koşullarında ne tür davranmaları gerektiğini, kendilerini bu koşullara alıştırmayı hep kampta öğrenirler. Yaşam için nasıl hava, su vb. şeyler gerekli ise izcilik için kamp o denli gereklidir.
Kamp Nedir? : Ünitelerin yıl içinde yaptıkları çalışmaların doğada uygulanması, birlik, beraberlik ve kardeşlik duygularının geliştirilmesi için yapılan çalışmaların tümüdür.

Kuruluşlarına Göre Kamp Çeşitleri : Kuruluşlarına göre kamplar üç çeşittir :

1- Sabit Kamplar.         2- Yarı Sabit Kamplar.            3- Çadırlı Kamplar.
Kamp Çeşitleri :
01- Günü birlik (Yüzer-gezer) kamplar (Geziler).
02- Mahalli (yöresel) kamplar.
03- Hafta sonu kampları.
04- Bölgesel kamplar.
05- Merkez (Milli)  kampları.
06- Hizmet Kampları.
07- Temalı (Konulu) Kamplar
08-Uluslararası(Jamborie) Kamplar.

İyi Bir Kamp Yeri Nasıl Olmalıdır?:
01- Çalışmaların yapılacağı geniş bir alanı olmalı.             08- İçme ve kullanma suyu olmalı.
02- Bağ, bahçe ve  tarla kenarında olmamalı.                   09- Ulaşım açısından uygun olmalı
03- Gece ile gündüz arasında ısı farkı az olmalı.              10- Manzarası güzel olmalı.
04- Büyük akarsu kenarlarından uzak olmalı.                  11- Ana yollardan 4-5 km uzak olmalı.
05- Sürekli rüzgar alan bir yer olmamalı.                         12- Dere ve sel yatakları olmamalı.
06- Eğilimli yerlerde yada yamaçlarda olmamalı.             13- Çok gölgeli yada güneşli olmamalı.
07- Yerleşim yerlerinden yeteri kadar uzak olmalı.           14- Yiyecek teminine uygun olmalı.
Kamp Öncesi Yapılacak Olan İşler.
01- İl izci kurulu kamp yönetimini belirler, gerekli il oluru alınır.
02- İzcilerden alınacak katkı parası belirlenir ve toplanır.
03- Kampa gidiş yeri, zamanı, aracı ve yolu ünitelere duyurulur.
04- Kamp yönetimi iki gün öncesinden kamp yerinde göreve başlar.
05- Günlük zaman cetveli hazırlanır.
06- Yemek listesi düzenlenir, harcamalar hesaplanır.
07- Kamp araç ve gereçleri hazırlanır.
08- Kamp talimatı, nöbet talimatı, yangın talimatı hazırlanır.
09- Deniz veya göl kenarında ise deniz yada göl talimatı hazırlanır.
10- Kampın genel programı yapılır, kamp yönetimi görev bölümü yapar.
11- Kamp sırasında görev yapacak ilgili komisyonlar seçilir.
12- Kantin, gece etkinlikleri, deniz, ( göl ), spor, müzik, istasyon vb. sorumluları belirlenir.
Kamp Eğitim Programına Alınacak Konular :
1- Teknik izcilik konuları.                                 4- Koleksiyonculuk.
2- Şarkılar, oyunlar, rontlar, milli oyunlar.      5- Resim ve el işi çalışmaları.
3- Dramatize çalışmaları.                                6- Spor çalışmaları.
Kamplar mutlaka  açık havada yapılmalı, dengeli ve yeterli  beslenme sağlanmalı, gece faaliyetleri neşeli tutulmalı, temizlik alışkanlıkları verilmeli, yeterli izcilik bilgileri ile donatılmalı, doğayı tanıma, doğadan yararlanma mutlaka sağlanmalıdır. Kamp izcinin ruhudur.
Kampçılığı üç bölüme ayırarak anlatmak gerekir.

A) Kamptan önce.                             B) Kampta.                        C) Kamptan sonra.

A) Kamptan önce:

1- Eğitim : Kamptan önce kampa gidecek izcilerin kampçılık bilgilerine sahip olmaları gerekir. İlkyardım, ateş yakma, kontrollü yemek pişirme vb. bilgiler kış boyunca ünite çalışmaları sırasında izcilere verilmelidir. İzciler kampta karşılaşabilecekleri sorunlara kendilerini hazırlamalıdır.
Bu bilgilerin verilmesinde şu etkinliklerden yararlanırız.
a) Oymak başı yönetiminde bir hafta sonu kampı. (Her obayla ayrı ayrı.)
b) Oymağın birlikte hafta sonu kampı.
c) Obaların oba başları ile birlikte bir hafta sonu kampı.
Bu çalışmalar oba sistemine göre yönetilmeli, her obanın çadırı, mutfağı, malzemeleri ayrı olmalıdır. Böylece her obanın her bireyi bir görev alabilecektir.
2- Yardım : Başka liderlerin yardımı sağlanmadan kampa gidilmemelidir. Kamp yöneticisi görevini kolaylaştırmak, izcilik çalışmalarını gereği gibi denetleyebilmek için iyi bir iş takvimi ve görev bölümü yapmalıdır. Bu görev bölümü sırasında sayman, yazman, ambar sorumlusu ve sağlıkçı belirlenmelidir. Bu yöneticinin işlerini kolaylaştırır.
3- Kamp Yeri :

KAMP YERİNİN ÖZELLİKLERİ

Birçok insan kısa süreler için de olsa kampa gitmiş çadırda kalmıştır. Kamp yapmak çok zevklidir. Belki de bir iki gün iyi şartlarda kamp yapıldığı içindir ki zorluklarıyla karşılaşılmamış olabilir. İnsanlar bir işi yaparken düşük ihtimalleri göz önünde bulundurmazlar. Evlerini yaparken, büyük dalga, sel, fırtına, deprem gibi az yaşanacak tabiat olaylarını dikkate almazlar. Uzun yıllar mutlu da yaşarlar evlerinde, çünkü dikkate almadıkları sağlamlaştırmalar için para ödememiş, belki de bu parayla araba satın alıp rahat etmiştir. Yukarıda saydıklarımız, yani afetler ise çok ender olur nasıl olsa. Pekiyi ya olursa... İşte Gölcük, İşte Düzce, bunları yaşayalı çok olmadı. Ben buraya yazıyorum, belki sizler göreceksiniz, en çok 5 yıl sonra o bölgelerdeki insanlar, önce yaptıkları hataları tekrar yapmaya devam edeceklerdir. Çünkü çıkar, ölümü bile göz ardı edebilecek bir hastalıktır. Bu yazılanlarla bizim konumuz da çok alâkalı. Kampa giden insanlar da fırtına, sel, sağanak yağış ihtimallerini görmezden gelirler. Manzarası çok güzel bir yere çadır kurmak onun için daha iyidir. Çünkü, nasıl olsa sel, “Benim burada olduğum zaman gelmez.” Diye düşünür. Ve en büyük yanlışı da yapar. Biz izciler tabiatta yaşanabilecek her türlü olayı hesap eder ona göre davranırız. Biz kamp yerimizi de buna göre titizlikle seçeriz. Biz biliriz ki, 6 gün güzel manzara seyredilebilecek kamp yeri, yedinci gün insan hayatına mâl olabilir. Biz izciler, ihtimalleri şansa bırakmaz, olacakmış gibi değerlendiririz. Kamp yerimizi seçerken de en uygun yeri ararız, en güzeli değil. İyi seçilmiş bir kamp yeri, kampta yaşanabilecek problemlerin çoğunu daha baştan ortadan kaldırmak demektir. Bir kampın eziyet olmaması için dikkat edilmesi gereken maddeleri aşağıda sıralıyoruz. Tecrübe en güzel öğretim yoludur ama ölümün denenmesi olmaz. Biz yaşadığımız tecrübeleri sizlere aktarmak istiyoruz, sizin zarar görmemeniz için. Biz, sizin bizim çektiğimiz sıkıntıları çekmemenizi istiyoruz. Bizim tecrübe için harcadığımız zamanı, siz de harcamayın istiyoruz. Biz, size basamak olmak istiyoruz. Bizim üstümüze basıp, yukarı çıkasınız diye. Tekerlek icat edilmiştir. Bunu yeniden icat etmeye vakit harcamayın. Siz bunu havada nasıl uçururum diye çalışın.

KAMP YERİ SEÇERKEN DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR:

1. En güzel kamp yeri bir ormanın ortasında, ağaçların seyreldiği meydanın ağaçlara yakın kısmıdır.
2. İçme ve kullanma sularına yakın olmalıdır.
3. Suyun az bulunduğu bir bölgede iseniz kaynak kampınıza çok yakın olmamalıdır. Civardaki vahşi hayvanlar susuzluğa bir müddet dayanırlar, sonra her şeyi göze alarak su içmek için kampın ortasına kadar gelirler.
4. Kamp yeriniz çukur bir alanda olmamalıdır. Çok güçlü olarak gelebilecek suların biriktiğinde göl altında bırakmayacağı bir alan olmalı. Tamamen rüzgâr almayan bir çukurluk da olmamalıdır. Tamamen rüzgâr almayan çukurlara özellikle rüzgârlı havalarda sinek, sivri sinek ve asalaklar toplanır.
5. Bir tepenin eteğinde olmamalıdır. Tepeden birden bire bir nehrin geldiğini, kocaman yuvarlak bir kayayı yuvarladıklarını hayal edin, bunlar çadırınıza kadar gelememelidir.
6. Dümdüz bir alanda kamp kurulmaz. Devamlı sağanak yağmur yağabileceğini düşünün. Böyle durumlarda düz alan su altında kalır.
7. Kurumuş dere yataklarından uzak durun. Kurumuş dere yatakları bulunduğunuz yerde yağmur yağmasa dahi, yukarılarda yağan yağmurun etkisiyle birden dolabilir. Bu dolma sel şeklinde olabileceği gibi, suyun dipten kaynayıp yükselmesiyle de gerçekleşebilir. Dere yatağının taşkın akan bir nehre dönüştüğünü hayal edin.
8. Vadi tabanlarında olmamalıdır. Şiddetli yağışta toplanan suların, vadi tabanlarını dereye dönüştürdüğünü unutmayın.
9. Vadi ve kanyonlardaki akarsulardan kod farkıyla çok yukarda olmalıdır. Akarsuyun üstünde bulunan barajın yıkıldığını düşünün.
10. Küçük ağaçların, fidanların altında olmamalıdır. Bu gibi fidan ormanları, yaklaşan vahşi hayvanı görmemenize sebep olur. Gölge yapmaz, yanan ateşten çabuk tutuşur.
11. Ağaçların altında olmamalıdır. Ağaçların üstündeki, kurumuş ve ya kırılmış dalların bir rüzgârda çadırınızın üstüne düşmesi söz konusudur. Yağış dursa bile ağaç altlarında bir müddet daha devam eder. Çadırınız rutubetten kurtulamaz.
12. Sık orman içinde, koyu gölgelerde olmamalıdır. Güneşin, günün hemen her saati ulaşamadığı koyu gölgeler, rutubetli, sinek ve asalakların yaşadığı bir alandır.
13. Tam tepe noktalarda olmamalıdır. Bu gibi yerler, şiddetli rüzgâr alır, Yıldırım çekebilir.
14. Rüzgâra açık alanlarda olmamalıdır. Yöredeki hâkim rüzgârları öğreniniz. Eğer hâkim rüzgâra açık bir alanda kampınızı kurarsanız, bir kamp boyunca esecek rüzgâr sizi serseme çevirir. Ateş yakamazsınız, yemek pişiremezsiniz. Bazı bölgelerde hâkim rüzgârlar, aylara göre değişiklik gösterir bunu yerlilerden öğrenebilirsiniz.
15. Zemin sürekli rutubetli olmamalıdır. Kurutulmuş bataklıklar, taban seviyesindeki ovalar, akarsu yatakları seviyesindeki zeminler sürekli rutubetli olabilir. Sivrisinek, asalak, böcek ve rutubetten kurtulamazsınız.
16. Kamp yapılacak mevsimde sürekli yağış alan bir mevkii olmamalıdır. Bu da kampınızı zehir edebilir. En güzel öğreneceğiniz yol yerlilerle konuşup tecrübelerini öğrenmektir.
17. Uçurum kenarlarında olmamalıdır. Uçurumlara yakın yerler, gece uykudan uyanan izcilerin, uyku sersemliği anında tehlikeye yol açar. Gece faaliyetlerini engeller. Rüzgârın uçurduğu malzemelerinizi kaybetmenize neden olur. Bu gibi yerler hava akımlarına sahne olur. Ansızın rüzgâr çıkabilir, birden başlayan ve sürekli devam eden rüzgârlar ile karşılaşabilirsiniz.
18. Yalçın kayaların yakınında olmamalıdır. Bir kuşun, havalanırken düşüreceği fındık kadar taş bile insanın ölümüne neden olabilir, unutmayın. Çığ ve sel tehlikelerini de unutmamak gerekir.
19. Bataklık arazilere yakın olmamalıdır. Bataklıklar, rutubet, sinek, yılan gibi özelliklerini kendisinden kilometrelerce ötelere kadar iletebilir. Civar sürekli sis ile kaplanabilir. Arazi yürüyüşleri tehlikelere sebep olabilir.
20. Kamp yapacağınız alan civarında, durgun su birikintileri olmamalıdır. Bunlar da sinek ve sivrisineklerle uğraşmanıza sebep olur.
21. Meskun mahallere, yani yerleşmelere yakın olmamalıdır. Biz izciler tabiatta zararı, vahşi hayvanlardan değil genellikle insanlardan görürüz. Yerleşmelerdeki sarhoşları, hırsızları, unutmayın.
22. İaşe ikmali ve hastaneye ulaşımı mümkün olmalıdır. Ekmek, yiyecek gibi malzemeleri almak için araç yolu bulunmalıdır. Bir araç ve araç yolu kaza geçirme durumunda izcinin hastaneye naklini de mümkün hale getirir.
23. Sahipli arazilere uzak olmalı, ya da sahiplerinden izin alınıp durum hakkında bilgi verilmelidir. Arazi sahipleri ile önceden konuşulmazsa insanlar, “Bunlar arazimi işgal ediyor, meyvelerimi çalıyor, ekinlerimi eziyor” diye düşünebilir. Arazi sahiplerinin bu düşüncelerini, önceden konuşarak ortadan kaldırmak, onları ikna etmek gerekir.
24. Kış kamplarında, çığ tehlikesi olmayan yerler seçilmelidir. Tepe eteklerinden, yalçın kaya diplerinden uzak durulmalıdır.
25. Kış kamplarında rüzgârsız yerler seçilmemelidir. Yaz kamplarının tersine, kış kamplarında rüzgâr, aranan bir faktördür. Rüzgâr alan yerlere kar yığılmaz, hatta yağan kar bile uçup gider. Rüzgârsız yerlere ise rüzgârın taşıdığı karlar bile gelip yığılır. Çadırlar kar altında kalıp gömülebilir. Kar altında kalan çadır kırılmaz, ezilmez, yırtılmazsa içindekileri havasız bırakabilir.
26. Kamp yerinden, elektrik direği, lamba, köy gibi teknoloji unsurları görülmemelidir. Kampa tabiatla baş başa kalmak için gittiğimizi unutmayalım. Teknolojik unsurları zaten hep görüyoruz. İzciliğin kurucusu “Evinizin bahçesinde çadır kurmak kamp yapmak değildir” diyor.
27. Denize çok yakın olmamalıdır. Denizin devamlı dalga sesi, insanı hissedemeyeceği bir biçimde rahatsız eder, sinirli yapar, uyutmayabilir. Büyük bir dalga gelip çadırınızı alabilir. Gece çadırdan çıkınca uyku sersemliği ile denize düşebilirsiniz. Deniz ile kamp arasında makul bir mesafe olmalıdır.
28. Kamp yeri, biraz eğimli olmalıdır. Su birikememeli devamlı akıp gitmelidir. Bazen çadırların üstünden akan sular bile inanılmaz son derece fazla olabilir, bu sular da birikmeden akıp gidebilmelidir.
29. Selvi gibi uzun ve tek ağaçların dibinde olmamalıdır. Bu gibi ağaçlar kendine ve civarına yıldırım çekebilir.
30. Denizi tehlikelerle dolu olmamalıdır. Deniz içinde, kayalıklar, denizkestaneleri, midyeler, uçurumlar, kuyular, zehirli balıklar olmamalıdır. Akıntı bulunmamalı, aniden dalga çıkmamalı, sürekli dalgalı olmamalıdır.
31. Sabah güneşinin ilk ışıkları çadırlara vurmalıdır. Bu sayede izciler sabah daha erken, istekli ve dinç kalkarlar. Çadır içi rutubet de hemen kurumuş olur.
32. Çadır kurulacak zemin kayalık olmamalıdır. Zemindeki engebeler, dikenler, taşlar, kayalar geceleri ızdıraba sebep olur. Zeminin tercihen, çimenlik olması lâzımdır.
33. Çadırların kapıları hakim rüzgârlara dönük olmamalıdır. Şiddetli rüzgâr açık kapıdan vurduğunda çadırı şişirir, uçurup götürebilir.
34. Çadır kurduğumuz alana, çadırın etrafını çevirecek su kanalları kazmamalıyız. Bu kanaldan çıkan topraklar, suyun ve rüzgârın etkisiyle taşınır ve erozyona sebep oluruz. Yeni çadırların altı kapalı olduğundan su hendeğine gerek yoktur.
35. Mahallin emniyet birimlerine kamp haber verilmelidir. Kampımızı emniyet yetkililerine bizim haber vermemiz, bizi görenlerin haber vermesinden daha iyi olur.

LİDERLERİN, KAMP YERİ SEÇİMİNDE KEŞİF GEZİSİNDE,

GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURMASI GEREKEN UNSURLAR:

1. Su yeterli mi?
2. Su, yiyecekleri bozulmaktan koruyacak kadar soğuk mu?
3. Kamp için, elektriğe ihtiyaç var mı, varsa nasıl sağlarız?
4. Sahil, yeterince güvenli mi?
5. Denizin içi, yeterince güvenli mi?
6. Sahil ve deniz, spor için uygun mu?
7. Denizin tabanı basmaya elverişli mi?
8. Yakıt, yiyecek, malzeme, hastaneye ulaşım mümkün mü?
9. Zararlı haşarat ve vahşi hayvan var mı? (Yerlilerden öğrenilecek)
10. Yakacak ve tesislik odun var mı, satın mı alınmalı?
11. Yörede ani hava değişimi oluyor mu, bu önceden nasıl anlaşılıyor. (Yerlilerden öğrenilecek)
12. Kamp alanının haritasını elde edebilir misiniz? (Mahalli idarelerden)
13. Kamp alanı civarı, gece tatbikatları için uygun mu?
14. Ateş yakılabilir mi?
15. Kamp yapacağımız zaman içinde, hâkim rüzgârlar ne yönden esiyor? (Yerlilerden öğrenilecek)
16. Hakim rüzgârlara göre kamp tuvaleti, mutfağı, çadırlar nerelerde kurulmalı?
17. Acil durumlarda, kimlerle nasıl haberleşebiliriz?
18. Civarda, yakın çevre gezileri yapmak için uygun yerler var mı?
19. Kamp alanı kime ait. Civarında sahipli arazi var mı? Kamp yeri sahibinden, vatandaş, orman bölge müdürlüğü, v.s izin aldınız mı, civardaki arazi sahiplerine yapacaklarınızı anlatıp izcilik hakkında bilgi verdiniz mi?
20. Yerleşmelerden yeterince uzak mı?
21. Kamp yerinin güvenliği nöbetçiler tarafından sağlanabilir mi?
22. Kamp yerini izcileri getirecek kadar iyi tanıdım mı?

4- Duyuru : Kamp yerinin belirlenmesinden sonra velilere kamp duyurulmalıdır. Bu duyuru yazılı bir belge ile olabilir. Ancak toplantı yapılarak konuşulmalı ve bu belge verilmelidir. Toplantı sırasında veli izin belgeleri imzalatılarak alınmalıdır. Bu duyuruda izcinin yanında getireceği kamp malzemeleri belirtilmeli, izcinin kişisel özellikleri hakkında bilgi alınmalıdır. Duyuru belgesinde kampın yeri, süresi, ücreti vb. bilgiler belirtilmelidir.
5- Malzemeler :
a) Genel kamp malzemeleri. (Çadır, mutfak malzemeleri, ip, odun vb.)
b) İzcinin kişisel malzemeleri. (Yedek çamaşır, elbise, askı, mandal, eşofman, havlu, temizlik malzemeleri, spor ayakkabısı, terlik, vb.)
c) Kamp yönetiminin özel malzemeleri. (Özel İzcilik malzemeleri.)
6- Yemek listesinin kamp öncesinden yapılmasında yarar vardır. Böylece gerekli malzemelerde hazırlanır. Hava koşullarına göre yemek listesi belirlenir.
7- Kamp programı; oba başları ile önceden yapılan bir toplantıda kamp programı belirlenmelidir. Programda teknik izcilik konuları, oyunlar, rontlar, şarkı ve marşlar, el işi çalışmaları, spor, koleksiyon, resim ve dramatize çalışmalarına yer verilmelidir. Günlük zaman cetveli hazırlanır.
8- Kamp yönetimi iki gün önce kamp yerine giderek kamp planını hazırlar, kampçılar gelince yerleşilir.

B) Kampta :

Kampa ne kadar erken gidilirse yerleşme o kadar kolay olur. Kamp yönetimi kamp yerleşim planını önceden yapmalıdır. Bu plan yapılırken şunlara dikkat edilir :
1- Her oba ayrı olarak, mümkünse birbirini göremeyecek şekilde kamp kurmalıdır. Talimatlar hazırlanmalı, ilan panosuna asılmalıdır.
2- Kamp yönetimi obaların tam ortasında ilan panosu yanında olmalıdır.
3- Her obanın kampı yanında mutfağı olmalıdır.
4- WC’ ler uygun yerlerde olmalıdır.
5- Ambar kamp yönetiminin yanında olmalıdır.
6- Her oba aşağıdaki işlerden birinde görevlendirilmelidir :
a) WC çukurlarını kazma ve etrafını çevirme.
b) Bir çöp kuyusu hazırlama.
c) Bulaşık yıkama yerleri hazırlama.
d) Bayrak direği dikme.
e) Ambar çadırını kurma ve malzemeyi uygun şekilde yerleştirme.
f) Banyo ve duş yerleri hazırlama.
g) Yakacak bulma ve obalara dağıtma.
7- Tesisler ve diğer konular :
Tuvaletler : Uygun yerlere kazılan çukurlar ve yanlarında bulunacak kum, kireç, su, tuvalet kağıdı, sabun uygun yerlere konulmalıdır.
Mutfak : Her obanın ayrı mutfağı olmalı, mümkün değilse kampı doyuracak bir mutfak yapılmalı, mutfağın yeteri kadar odunu, temiz suyu, bulaşık yeri olmalıdır.
Yemek dağıtımı : Yemek dağıtımı için gerekli önlemler alınmalı, dönerli sistem saplanmalıdır. Gerekirse karavanalarla masada yemek dağıtımı sağlanmalıdır.
Ambar çadırı : Ambar sorumlusunun işi çok önemlidir. Yiyeceklerin temini, saklanması, dağıtımı onun sorumluluğundadır. Bu görevleri yerine getirecek birikime sahip olmalıdır.
Sağlık ve temizlik : Her obada çöp kutusu bulunmalı, sık sık boşaltılmalı, kişisel temizliğe önem verilmeli, teftişlerde bunun üzerinde durulmalıdır. Çadırlar daima havalandırılmalı, soğuk havalara önlem alınmalı, güneş banyosu yavaş yavaş olmalıdır. Kıyafet kampta gayet rahat olmalıdır. Mevsim sebze ve meyveleri bol bol alınmalıdır. Basit ilkyardım konuları dışındaki sorunlar kesinlikle sağlık kurumlarına iletilmelidir.
Günlük program : Program önceden hazırlanmasına rağmen her akşam yönetimle birlikte değerlendirilmeli, ertesi günün programı gözden geçirilmelidir.
Konuklar ve komşu kamplar : Her izci kamp sırasında çevresinde olumlu yada olumsuz bir etki bırakır. İzciler kamp dışında üniformalı gezmeli, çevreyi rahatsız etmemeli, saygılı, kibar, sevecen, güler yüzlü olmalı, herkese yardımcı olmalıdır.

C ) Kamptan Sonra :

Kampın son günü bütün hesaplar kapatılmalı, borçlar ödenmeli, dönüş araçları hazırlanmalı, gerekli olmayan malzemeler toplanmalıdır. Çadırlı kamplarda kamp sökülmeli, çevre temizliği yapılmalı, kamp yeri terk edildiğinde kamptan hiçbir iz kalmamalıdır.
Kamp not defteri : Kamp günlüğü tutulmalı, bunlar daha sonraki kamplar için kaynak olacak şekilde düzenlenmeli ve saklanmalıdır.
Kamp dosyası : Kampta tutulan tüm kayıtlar, belgeler, mektuplar, fotoğraflar, talimatlar bir dosyada saklanmalı, bir kamp albümü hazırlanmalıdır.
Kamp raporu : Kamp sonunda düzenlenecek rapor, ilgili kurumlara verilmelidir.
Teşekkürler : Kamp sonunda kampa destek olan ve yardım eden herkese bir teşekkür belgesi verilmelidir. Bu sağlanamıyorsa birer teşekkür belgesi yazılmalıdır. Ödünç alınan malzemeler ilgili kurumlara zamanında ve sağlam olarak teslim edilmelidir.